Little Italy'den: STOMP. Bu vatandaşlar bize de gelmişti.
İlk gün acemilikten etrafında dolaşıpta bir türlü Brooklyn Köprüsü'nden geçememiştik. Yol sorduğumuzda da cevap ya "bilmiyorum"du ya da ters istikamete yönlendirdiler:( Şu kadar günde ben bile yol tarif edecek kıvama geldim:) New York'un California'dan bariz farkı bu. Belki de doğal bir fark. Orası iklim olarak ne kadar sıcaksa insanları da bir o kadar sıcak, candan ve yardımsever, burada yoğun şehir koşuşturmacası, kozmopolitliği ve karmaşasından daha mesafeli, duyarsız ve ilgisizler. 
Eski tarz evlerden
İlk gün acemilikten etrafında dolaşıpta bir türlü Brooklyn Köprüsü'nden geçememiştik. Yol sorduğumuzda da cevap ya "bilmiyorum"du ya da ters istikamete yönlendirdiler:( Şu kadar günde ben bile yol tarif edecek kıvama geldim:) New York'un California'dan bariz farkı bu. Belki de doğal bir fark. Orası iklim olarak ne kadar sıcaksa insanları da bir o kadar sıcak, candan ve yardımsever, burada yoğun şehir koşuşturmacası, kozmopolitliği ve karmaşasından daha mesafeli, duyarsız ve ilgisizler. 
Brooklyn Köprüsü'ne direkt götüren R Metro hattı. City Hall'da inip biraz yürümek gerekiyor. Otobüsler klimadan nasıl derin dondurucu kadar soğuksa 
neden bilmiyorum metroda bir o kadar hamam kadar sıcak. O yüzden soğuna rağmen hep otobüsü tercih ettik. Hem de görerek geziyoruz. Empire'dan binince son durak Little Italy'e kadar götürüyor. Sonra Nolita ve China Town'u geçerek köprüye ulaşılıyor. Son durakta inince taksiyle bu güzergahı devam ettik. Little Italy'de 2 sokak dışında İtalyan kalmamış, semt Meksikalılara kalmış ve artık pek makbul değilmiş. Nolita'da Prince Street'e Galata gibi tasarımcı butikleri açılmış. Şansa taksi şöförü Salamon rehbermiş, anlata anlata Manhattan Bridge'den geçirerek Brooklyn'in en güzel sokaklarına ve karşıdan Manhattan manzarasına götürdü.
neden bilmiyorum metroda bir o kadar hamam kadar sıcak. O yüzden soğuna rağmen hep otobüsü tercih ettik. Hem de görerek geziyoruz. Empire'dan binince son durak Little Italy'e kadar götürüyor. Sonra Nolita ve China Town'u geçerek köprüye ulaşılıyor. Son durakta inince taksiyle bu güzergahı devam ettik. Little Italy'de 2 sokak dışında İtalyan kalmamış, semt Meksikalılara kalmış ve artık pek makbul değilmiş. Nolita'da Prince Street'e Galata gibi tasarımcı butikleri açılmış. Şansa taksi şöförü Salamon rehbermiş, anlata anlata Manhattan Bridge'den geçirerek Brooklyn'in en güzel sokaklarına ve karşıdan Manhattan manzarasına götürdü.Manhattan Köprüsü
Brooklyn Köprüsü
Brooklyn'in ateş tuğlası evleri çok güzeldi. Pek çok film ve dizi burada çekiliyormuş. Biz de çekimlere rastladık. Bu çekimler için ciddi ödemeler yapılıyormuş. Bu sayede ve filmlerde gözüktükçe Brooklyn kıymetlenmiş, güzelleşmiş. Sahile doğru devam edince sanatçılar sokağı var. Tarz ve hikaye bizdeki Şişhane'yi andırıyor. Ayrıca nehir kenarında borsacıların, CEO'ların gittiği dışardan çay bahçesini andıran buranın Şans Restaurant"ı The River Cafe ve Brooklyn dondurma fabrikası var. Dondurmalarını test edip onayladım, kesinlikle az şekerli ve çok leziz:)
Brooklyn'den 34th caddeye nehirden dolmuşla devam ettik. O tarafı nehirden görmekte çok keyifliydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder