5 Eylül 2011 Pazartesi

BEN BİR CEZVEYİM KÖŞE BUCAK GEZMEYİM





Bu sefer en uzak yola gidiyorum. AMERİKA!

Rotam: Los Angeles-Santa Barbara-San Francisco-Las Vegas-New York City-Washington.

İlk durak taa öbür uç Los Angeles. Bu demek oluyor ki Amsterdam’dan aktararak toplam 16 saatlik yolculuk. 14,5 saatlik uçuş. Dile kolay, gerçekte yorucu. Uçağım sabahın köründe olduğu için gece 3 saatlik kestirmenin ardından yola koyuldum. Daha önce de Havana uçuşundan benzer bir tecrübem vardı. Değişen pek bir şey olmadı. Ne kadar uçak içi hareketler olsa da saatler saatler boyu kutu gibi koltuğa yapışıp kalmaktan, kuru kabin havasından, az sıvı almaktan, uykusuzluktan pert, sürekli güneşe doğru gitmekten zaman kavramını yitirmiş olarak indim.

Yol bilançosu 3 film, 1 dizi, 1 İtalyan gurme programıJ Woody Allen’in Midnight in Paris filmini merakla bekliyordum, o kadar merak edecek bir şey yokmuş, “aaah Paris” demek için eğlencelik izlenebilir. Üzerine iki doz Natalie Portman; Love and Other Impossible Pursuits ve vizyonda kaçırdığım No Strings Attached. Bir kez daha oyuncuğundan etkilendim. İçlerinde en iyisi No Strings Attached’i.

Free Shop detayı:

Ambalajlama bu kadar mı şık yapılır?


Los Angeles’a vardığımda tek dileğim dinlenmekti. Alçalırken ki manzaranın da ilk intiba olarak çok etkileyici olduğunu söyleyemem. Çorak alanlar ve tepelerL Los Angeles Havaalanı civarında cezbedecek, vay ben nereye geldim dedirtecek bir şey yok. Bilakis otele varsakta yatıp uyusam duygusunu körüklüyor. Uzun incelemelerden sonra fiyat ve yer faydasını karşılaştırıp Hilton Checkers Downtown’da karar kıldım. Şimdilik gördüğüm ilgiden ve aldığım hizmetten memnunumJ

Ne unutulmamalı? Voltaj çevirici ve buradaki 2 ve 3 dişli prizlere uyumlu adaptör!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder